SARDES GEZİMİZ

Tarihte ilk altın paranın basıldığı kent olarak bilinen Salihli’deki Sardes’e giderek  geleceğin ekonomistleriyle ‘paranın tarihçesini’ konuştuk. Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi  Ekonomi Bölümü 1 ve 2’inci sınıf öğrencileri için antik kent Sardes’e arkeoloji gezisi düzenledik. Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erinç Yeldan ve Yaşar Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Meriç’in paranın tarihçesi ve Sardes’in tarihi önemine ilişkin bilgilerini aktardıkları gezi kapsamında antik kentte yer alan Bizans dükkanları, Roma caddesi, havra, hamam ve gymnasium kompleksi ile Artemis Tapınağı gezildi.

Karun kadar zengin sözünün doğduğu kent

Bölgede  Harvard ve Cornell Üniversiteleri’nin yürüttüğü kazılarda altın ve gümüş arıtımına ait bir rafinerinin bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Recep Meriç atik kentin tarihine ve önemine ilişkin şu bilgileri verdi:

 

“Hem Bodrumlu Herodot ve hem de Kolophonlu Ksenofanes  sikkenin yani paranın Lidyalılar tarafından keşfedildiğini belirtir. Lidya antik dönemde bugünkü Manisa ili ve yakın çevresini kapsamaktaydı. Başkenti Salihli yakınındaki Sart kentiydi. İlk sikkeler  Gediz ırmağı ve yan kollarının, doğal olarak taşıdığı altın ve gümüş alaşımı elektrondan yapılmaktaydı .İçindeki metal ağırlığını böylece alış veriş  değerini belirtmek için üzerine damgalar vuruluyordu. M.Ö. 7. Yüzyıldaki elektron sikkelerden sonra  çoğu ünlü kral Krezüs ‘e ait altın ve gümüş baskı sikkeler gelmektedir. Ünlü Lidya kralı Krezüse ithafen ‘Karun kadar zengin’ denmektedir. Krezüs’ün kurduğu para sistemi daha sonraki Persler ve Büyük İskender’e zamanında da gelişerek devam etmiş ve günümüze kadar değişmeyen bir sistem olmuştur. Ayrıca Harvard ve Cornell üniversitelerinin yürüttüğü kazılarda altın ve gümüş arıtımına ait bir rafineri ortaya çıkarılmıştır. Bölgenin değeri genç kuşak tarafından bilinmeli ve herkese anlatılmalı.”